Latin Amerika’da
Bir Gezgin: Latin Amerika Güncesi (28)
Santiago’da Son İki Gün: Küba Hazırlığı
Dr.
Ulaş Başar Gezgin, 26 Haziran 2012, Santiago, Şili
Dün sabah, Küba biletimi aldım. Bu geceye yolda olacağım.
Panama aktarmalı gidecek uçağım (Copa Airlines), Santiago’dan gece 1:00’de
kalkacak ve öğleleyin 11:30 gibi Havana’ya varacak.
Ayrılırken, aslında dün ve bir önceki gün gezdiğim Ordu
Meydanı çevresindeki sokakları ayrıntılarıyla anlatmak, fena olmazdı. Şu an
oturduğum lokantada, bunun için zamanım olursa, ayrıntılara gireceğim. Yoksa
böyle kalacak. Bir yandan da, Küba ve Venezuela okuması yapmam gerektiği için,
zaman, dar.
Bu, Latin Amerika’da Bir Gezgin’in son bölümü; çünkü
bundan sonraki Küba ve Venezuela yolculukları, ayrı bir kitap oluşturacak.
Belki, bir de, yolculuk bittikten sonra, bir sonsöz yazıp yola çıkmadan önce
yazdıklarımı değerlendirebilirim. Çantamı topladıktan sonra, bir tür bahar
temizliği gibi, notlarıma bakıyorum. Çeşitli Latin Amerika ülkeleriyle ilgili
aldığım notları, bu son bölümde paylaşmak istiyorum.
Peru Dipçeleri
- Peru’da mutlaka görülmesi gereken yerler:
- İnkaların
gizli kenti Machu Picchu (buraya trenle Cuzco’dan gidiliyor.)
- Titicaca
Gölü, Bolivya-Peru sınırında.
- Diğer
tipik turist bölgesi, şarlatan Erich von Däniken’in uzaylıların yaptığını ileri
sürdüğü Nazca Çizgileri.
- Avrupalılar Güney Amerika’ya gelmeden önceki en büyük
(yerli) şehir olan Chan Chan, Peru’da.
- Peru, arkeolojik kalıntılar açısından zengin; ve bu
kalıntılar arasında, İnkalar öncesindeki dönemlere ve değişik yerli halklara
ait olanlar da var.
- Peru’da görülebilecek arkeolojik alanlar: Machu Picchu,
Nazca Çizgileri, Chavin de Huantar, Chan Chan, Pisac, Sillustani, Sacsayhuaman,
Kuelap, Sipan ve Choquequirau.
- Peru’nun Cuzco kenti, Amerikalarda kuruluşundan bugüne
gelebilmiş en eski kent. Amerikaların arkeolojik başkenti.
- Peru’nun % 45’i, yerli; % 37’si ise melez. Nüfusun
yarıdan fazlası, kıyı bölgesinde yaşıyor.
- Mario Vargas Llosa (d.1936) ve usta şair Cesar Vallejo
(1892-1938) dışında, yerlilerin yaşamını anlatan Jose Maria Arguedas’ı
(1911-1969) ve Ciro Alegria’yı (1909-1967) okumalı.
- Peru halk müziği, ezgileri ve çalgıları açısından,
Bolivya’nınkilere beziyor. Bolivya notları altında bunlara göz gezdirdiğim
için, burada yeniden yazmaya gerek yok. Peru’da halk müziği, Bolivya’da da
olduğu gibi, ‘peña’ adlı türkü-barlarda dinlenebilir.
- Kıyı bölgesinde ise, müzikte, İspanyol ve Afrikalı
etkileri var. Kıyı müziğinde (musica criolla) gitar ve üstüne oturarak çalınan
bir vurmalı çalgı olan cajon kullanılıyor (bkz. http://en.wikipedia.org/wiki/Cajon
). Peru kıyılarının mendil dansı olan marinera izlenmeli. Afro-Perulu müzisyen
Susan Baca’yı dinlemeli (2011’den bu yana Kültür Bakanı).
- Yerel etkiler taşıyan çağdaş Peru dansları: Cumbia,
chicha ve Karayip salsası. Bunlar, salsoteca adlı salsa klüplerinde
görülebilir.
- Peru resim sanatının en bilinen akımı, ‘escuela
cuzqueña’ (Cuzco Okulu). Bu akım, sömürgeci sanatın ve yerli kültürün bir
karması.
- Peru, Güney Amerika’nın yüzölçümü açısından en büyük 3.
ülkesi. İngiltere’nin 5 katı büyüklükte.
- Peru’nun coğrafi olarak üç bölgesi var: Dar kıyı
bölgesi, And Dağları ve Amazon Havzası. Kıyı bölgesi, çöl. Çölün vahalarında
kentler kurulmuş.
- Peru’nun en yüksek dağı olan Huascaran, 6768 metre.
- Peru, coğrafi çeşitlilik nedeniyle, dünyanın en çeşitli
vahşi yaşamına sahip ülkelerinden biri. Peru’da bulunan kuş türü sayısı,
Avrupa’nın tümündeki toplam sayının iki katı. Peru vahşi yaşamının
simgelerinden biri, 10-15 kiloya kadar büyüyebilen And akbabası.
- Peru’da, diğer birçok ülkede olduğu gibi, çeşitli çevre
sorunları var. Ormanlık alanlar, hızla küçülüyor. Lağım suları nedeniyle kimi
kumsallarda yüzülemiyor. Yasadışı avcılık, madencilik ve kerestecilik, Peru’da
doğa ananın başdüşmanları.
- Peru demiryolları: https://www.perurail.com
- Bolivya’dan, sınırdan, Titicaca Gölü’ne geçildiğinde,
gölü aşarak Puno kentine ulaşılıyor.
- Peru’dan Brezilya’ya doğru, Amazon Irmağı boyunca kayık/gemi
yolculuğu yapılabiliyor.
- Peru’da taksilerde taksimetre yok.
- Diğer birçok ülkede olduğu gibi, Peru’da da dolmuş
(colectivos) var.
- Peru’nun en pahalı şehirleri, Lima ve Cuzco.
- Peru’da öğlen arası, 2-3 saati bulabiliyor.
- 24 Haziran’da, Peru’da, geleneksel İnka şenliği (İnti
Raymi, Güneş Şenliği) oluyor. Katılmalı. 5 Kasım’daki Puno Günü’ne de
katılmalı. Bu günde, ilk İnka’nın doğuşu anılıyor.
- Peru’da, ‘chifa’ olarak adlandırılan Çin lokantaları
yaygın.
- Peru’nun Yemekleri: Ceviche Erotico (cinsel güç
verdiğine inanılan çiğ deniz ürünü yemeği), Chirimoya, Cuy Chactado (kobay fare
kızartması), Lomo de Alpaca (alpaka adlı Güney Amerika’ya özgü memeli hayvanın
eti), Lomo Saltado, Palta a la Jardinera (bu, avokado salatası. Müthiş
lezzetli. Vietnam’da çok yedim; çünkü Lao bize bunu yapmayı öğretmişti. Yoksa
Vietnam’da yenen bir yemek değil. Gerçi, bu salatanın Peru sürümünde, avocado,
püre yapılmıyor; salata, avodanın içinde oluyor. İçeriği de farklı.), Rocoto
Relleno (aşırı acılı biber dolması), ve Sopa a la Criolla (baharatlı çorba).
(Ceviche, Ekvador’da da bulunan bir yemek. Çin’de çiğ deniz ürünü yemeği için
‘sarhoş yemeği’ denirdi. Yemiştim, mideyi bozmuştum. Bu, pişmemiş olduğu için
salgın hastalıklara yol açabiliyor. )
- Peru’da, Cuzco ve Arequipa’nın biraları, ünlü. And
köylerinde mısır birası (mısır rakısı olarak da çevrilebilir) içiliyor; ama
kentlerde bunu bulmak zor. Mısır biraları, mısırı çiğneyip tükürerek
mayalanıyor. Peru’nun ulusal alkollü içkisi olan pisco, bir üzüm brandy’si. Pisco,
limonatalı bir karışımla içiliyor. Alkolsüz içecek olarak, Peru kolası İnca
Kola, mor mısır suyu (chicha morada) ve koka çayı içiliyor, diğer ülkelerde
bulunan içecekler dışında.
- Peru’nun tatilleri: İnti Raymi, 24 Haziran; Bağımsızlık
Günü (Fiestas Patrias), 28-29 Temmuz; Angamos Savaşı, 8 Ekim. Gerisi, İsacı
bayramlar, Yeni Yıl ve 1 Mayıs.
- Peru turist ofisi: www.promperu.gob.pe
Ayrıca bkz.: www.andeantravelweb.com
ve www.perulinks.com
- Peru’nun belli başlı gazeteleri: El Comercio, Expreso
ve La Republica. İlk ikisi, tutucu; sonuncusu, merkez sol.
- Lima’nın nüfusu, 7.5 milyon. Peruluların dörtte biri,
Lima’da yaşıyor.
- Lima’nın kumsalları ünlü. Kentin kumsal bölgesi,
kültürel olarak sönük bir yer olan Miraflores. Miraflores’te yerli pazarı
Mercado del Indios görülmeli.
- Lima’da, Ocak-Mart arasına denk gelen yaz döneminde
çeşitli kuruluşlar (örneğin bankalar), yalnızca sabah (öğlene kadar) çalışıyor.
- Lima’daki Seramik Müzesi (Museo Larco, Bolivar, 1515),
görülmeli. Müzenin en ilgi çekici seramikleri, eski dönemlerdeki Peruluların
cinsel yaşamlarını gösterenler.
- Lima’ya en yakın arkeoloji alanı, 31 km. güneydeki Pachacamac.
- Lima’da San Francisco Manastırı’nda (Monasterio de San
Francisco) 70 bin kişinin yattığı yeraltı mezarlığı (katakomblar) ve
Amerikaların ilk siyah azizi olan San Martin de Porres’in (1579-1639) Santo
Domingo Kilisesi’ndeki (Iglesia de Santo Domingo) mezarı, ziyaret edilebilir.
- Lima’da, kumsallarda ve otobüs terminalinde; Puno’da ve
Cuzco’da, tren garında ve pazar çevresinde, hırsızlık, yaygın. Cuzco’da
(Manila’da olduğu gibi), taksinin kapılarını kilitlemek ve sahte taksicilere
karşı tetikte olmak gerekiyor.
- Titicaca, Güney Amerika’nın en büyük gölü. Titicaca
Gölü’ndeki yüzen adalar (Islas Flotantes), görülmeye değer.
- Puno, Haziran-Ağustos arasında sıfırın altına düşüyor.
- Cuzco’da 10 gün geçerli olan Turist Bileti ile (Boletas
Turisticos), tüm müzelere, harabelere ve kiliselere girilebiliyor.
- Cuzco’da Santa Domingo Kilisesi’nin alt katı, İnka
Tapınağı (Coricancha). Burada, dinsel tören için İnka mumyaları hergün dışarı
çıkarılıyor. Görülmeli. Ölülere yiyecek-içecek adanıyor; ve sonra, bunlar,
törenle yakılıyor.
Ekvador Dipçeleri
- Darwin’in ünlü ettiği Galapagos Adaları, Ekvador’a bağlı.
- Ekvador’da 3 iklim bölgesi bir arada: Buzlu Andlar,
tropikal kıyı ve yağmur ormanı.
- Ekvador’un bağımsızlık önderlerinden Eugenio Espejo’nun
(1747-1795) yazıları okunmalı. Yerli bir babayla Afrikalı-Avrupalı (mulata)
karışımı bir anneden doğan Espejo, hapiste şehit düşüyor.
- Peru ile Ekvador arasında, toprak paylaşımı nedeniyle
tarihsel bir düşmanlık var.
- Başkent Quito ile en büyük kent Guayaquil arasında
siyasal farklar var. İlki, tutucuların; ikincisi, çağdaşların ve sosyalistlerin
kalesi. Quito, dağda; Guayaquil, kıyıda. Kıyılılar ile dağlılar arasında
siyasal fark dışında da ayrımlar var. Birbirlerini sevmiyorlar. Dağlılar,
kıyılılar için ‘tembel’ diyor; kıyılılar ise, dağlılar için ‘burunları havada’
diyor.
- 1996’da Ekvador’un başa geçmeden önce solcu, başa
geçtikten sonra sağcı olan devlet başkanı Abdala Bucaram (d.1952), Meclis
tarafından, akli dengesi yerinde olmadığı gerekçe gösterilerek görevden
alınıyor. Uydurma olan bu gerekçe, Bucaram’ı solcu sayan sağ ve sağcı sayan sol
tarafından destekleniyor ve yerine yeni biri getiriliyor.
- Harvard mezunu Arap asıllı Jamil Mahuad (d. 1949),
Quito’nun eski belediye başkanı ve ülkenin eski devlet başkanı. Onun zamanında,
Ekvador, kendi parasını bırakıp ABD Doları’nı resmi para birimi olarak kabul
edeceğini açıklıyor. Elbette, bu gelişmeye karşı büyük gösteriler düzenleniyor.
Mahuad, protestolar sonucu iktidardan düşüyor; ancak ondan sonra gelen
yardımcısı, ülkeyi Dolar’a geçiriyor (2000 yılında). O zamandan beri, Ekvador,
pahalı bir ülke.
- Güney Amerika’nın nüfus yoğunluğu en yüksek ülkesi,
Ekvador. Ülke nüfusunun % 65’i, melez ve % 25’i yerli. Dolayısıyla, Güney
Amerika’nın en yerli ülkeleri, Ekvador, Peru ve Bolivya (Paraguay da
eklenebilir buraya).
- Ekvadorluların % 65’i, kentlerde yaşıyor.
- Quito’nun eski şehir bölgesi, UNESCO Dünya Mirası
Listesi’nde.
- Ekvadorlu yerli yazar Jorge Icaza’nın (1906-1978) yerli
anlatılarını okumalı.
- Dinlenmesi gereken Ekvador müzik türleri: Cumbia ve
marimba.
- Bolivya ve Peru müzikleriyle akraba olan Ekvador halk
müziği, türkü-barlarda (peña) dinlenebilir.
- İncelenmesi gereken Ekvadorlu yerli ressamlar: Camilo
Egas (1889-1962), Oswaldo Guayasamin (1919-1999), Eduardo Kingman (1913-1997)
ve Gonzalo Endara Crow (1936-1996).
- Ekvador, bitki ve hayvan olarak çok çeşitliliğe sahip
bir ülke. Burada bulunan bitki türleri, Kuzey Amerika’nın toplamında bulunan
bitki türlerinden fazla. Ekvador’daki kuş türlerinin sayısı, Avrupa’da bulunan
kuş türlerinin toplam sayısından fazla.
- Ekvador’daki petrol üretimi, birçok çevre sorununa yol
açıyor. Vietnam’da da olduğu gibi, karides çiftlikleri, atık nedeniyle, mangrov
ormanlarını tehdit ediyor. Tarım ve özellikle muz için alan açılması, ormanlık
alanları gün geçtikçe küçültüyor.
- Ekvador’da otobüslerde çanta hırsızlığı yaygın.
Bagajdan ya da üst dolaptan çalınabiliyor. Ekvador’da uzun yol
otobüslerindeyse, genelde tuvalet olmuyor; ancak, diğer Latin Amerika ülkelerinin
tersine, ihtiyaç molası veriliyor. Ekvador’un kimi bölgelerinde otobüsler
durdurulup soyuluyor.
- Humita, Ekvador’da yenen bir mısır yemeği (bunu
Salta’da sokak pizzacısında görmüştüm.)
- Kobay faresi (adı, cuy), Peru’da olduğu gibi Ekvador’da
da yeniyor.
- Ekvador’un tatilleri: Pichincha Savaşı, 24 Mayıs; Simon
Bolivar’ın Doğum Günü, 24 Temmuz; Guayaquil’in Kuruluşu, 25 Temmuz; Quito’nun
bağımsızlığı, 10 Ağustos; Guayaquil’in Bağımsızlığı, 9 Ekim; Kolomb Günü, 12
Ekim; Cuenca’nın Bağımsızlığı, 3 Kasım; Quito’nun Kuruluşu, 6 Aralık. Gerisi,
Yılbaşı, 1 Mayıs ve dinsel bayramlar.
- Ekvador’la ilgili daha fazla bilgi için şuralara
bakmalı: www.bestofecuador.com ve www.ecuadorexplorer.com
- Ekvador’un turizm ofisi: www.vivecuador.com
- Guayaquil’in turizm ofisi: www.guayaquil.gov.ec
- Ekvador’un gazeteleri: El Comercio (www.elcomercio.com ), Hoy (www.hoy.com.ec ), El Universo (www.eluniverso.com ).
- Ekvador’un bin kilometre batısında olan Galapagos Adaları’ndaki
birçok canlı türü, bu adalara özgü; bunlar, başka yerde bulunmuyorlar. Adalar,
1535’te İspanyollar tarafından bulunduğunda, buralarda kimse yaşamıyor. Şimdi
ise, özellikle turizm nedeniyle yerleşimler oluşturulmuş durumda. Galapagos’a
gidiş, pahalı. Adalar, karaya uzak olduklarından, temel gereksinim ürünlerini
bulmak zor; bulunanlar da çok pahalı.
- Galapagos’ta kaçak avcılar, cinsel güç verdiğine
inanılan cinsel organları için deniz aslanlarını gizlice kaçırıp öldürüyor.
Köpekbalıklarının başları da belada, yüzgeçleri nedeniyle.
- Galapagos için şuralara bakılabilir: www.galapagos.org ve www.darwinfoundation.org
- Başkent Quito, deniz seviyesinin 2850 metre üstünde.
Başkent, geceleri tehlikeli. Ekvador kentlerinde hırsızlık, çoğunlukla
pazarlarda ve otobüs terminallerinde oluyor. Cüzdan ve fotoğraf makinesi
çalıyorlar özellikle.
- Quito’nun eski şehir bölgesinde, yerli ressam Camilo
Egas’ın müzeye dönüştürülmüş olan evini görmeli (Museo Camilo Egas). Diğer
yerli ressam Osvaldo Guayasamin’in aynı biçimde müzeye dönüştürülmüş evini de
görmeli (Museo Guayasamin).
- Quito’da Ekvador Kültür Evi (Casa de la Cultura
Ecuatoriana, www.cce.org.ec ), görülmeye
değer. Burada iki müze var: Sanat müzesi ve arkeoloji müzesi.
Kolombiya Dipçeleri
- Kolombiya’da, Cartagena kentinin sömürge yapılarının
görülmeye değer olduğu söyleniyor. Bu, Cartagena, İspanyol sömürgecilerin
yağmaladıklarını yığıp gemiyle İspanya’ya gönderdikleri kent. Kent, bu nedenle,
birçok korsan saldırısına uğruyor. Sömürgeciler, bunu önlemek için,
Cartagena’yı kalın surlarla (las murallas) çevreliyor. Kentteki 16.-17.
yüzyıldan kalma İspanyol yapıları, korunmuş durumda.
- Yoğun ormanlar arasında gizlenmiş Kayıp Kent (Ciudad
Perdida) görülmeli. Ancak, yolculuk uzun sürüyor. Kent, 1975 yılında bulunuyor.
- Gezi rehberlerinin yaptığı uyarı: Kolombiya’da haki
giysi giymeyin. Asker, sizi, gerilla; gerilla, sizi, asker sanabilir; başınız
belaya girer. Ayrıca, gece otobüslerinin yolkesenler nedeniyle tehlikeli olduğu
söylenmiş.
- Napolyon’un İspanya’yı işgali, Latin Amerika’da
bağımsızlık fitilini ateşliyor. Kolombiya da, bu fitili ateşlenenlerden.
- Latin Amerika’nın en kanlı ülkesi, Kolombiya.
Kolombiya’da, 1899’daki iç savaşta, 100 bin kişi öl(dürül)üyor. Savaş sonunda,
ABD, Panama’yı Kolombiya’dan koparıp uydusu yapıyor; burada, kendi ticareti
için kanal açıyor. Kolombiya yakın tarihi, tutucularla liberaller arasındaki
kanlı çatışmaların tarihi. 1948’de başlayan ve Şiddet Dönemi (La Violencia)
olarak adlandırılan dönemde, 300 bin Kolombiyalı öl(dörül)üyor.
- En büyük kokain üreticisi olan Kolombiya, dünya kokain
pazarının % 80’ini elinde tutuyor.
- Kolombiya nüfusunun % 75’i, melez (mestizo ve mulato).
- Dinlenmesi gereken Kolombiya müzik türleri: Cumbia,
mapale, porro, vallenato, currulao, bambuco, pasillo, torbellino, musica
llanera (Los Llanos bölgesi müziği) vd.
- İncelenmesi gereken Kolombiyalı görsel sanatçılar:
Pedro Nel Gomez, Luis Alberto Acuña, Alejandro Obregon, Edgar Negret, Rodrigo
Arenas Betancur ve Fernando Botero (şişmanlık izleğiyle ünlü)
- Kolombiya, hem Pasifik’te hem Karayiplerde kıyısı olan
tek ülke.
- Kolombiya, alana oranlandığında, dünyada en yüksek
düzeyde bitki ve hayvan türü çeşitliliğine sahip ülke. Dünyadaki tüm kuş
türlerinin dörtte biri, Kolombiya’da bulunuyor.
- Kolombiya’da yetişen bir ağaçtan yapılan ilaç, her
yiyeceğe, içeceğe ve hatta sigaraya konabiliyor. Bunun etkisinde, bilinç kaybı
oluyor. Bunun adı, burundanga (bkz. http://en.wikipedia.org/wiki/Burundanga
).
- Dünyada en çok insan kaçırma olayı, Kolombiya’da.
- Kobay faresi, Kolombiya’da da yeniyor.
- Kolombiya’da büyük karınca yiyenler var (hormiga
culona).
- Aguardiente, Kolombiya’nın anasonlu da olabilen yüksek
alkollü içeceği (bkz. http://en.wikipedia.org/wiki/Aguardiente
).
- Kolombiya’nın tatilleri: Bağımsızlık Günü, 20 Temmuz;
Boyaca Savaşı, 7 Ağustos; Kolomb Günü, 12 Ekim; Cartagena’nın Bağımsızlığı, 11
Kasım. Gerisi, Yeni Yıl, 1 Mayıs ve dinsel bayramlar.
- Kolombiya’nın gazeteleri: El Tiempo, El Mundo, El
Colombiano, El Pais, El Occidente vd.
- Kolombiya’da maçoluk güçlü.
- Kolombiya’nın başkenti Bogota, 2600 metre yükseklikte.
Burada, yükseklik hastalığı sorunu olabiliyor.
- Medellin, Bogota’dan sonra, Kolombiya’nın ikinci büyük
kenti. Şişman sanatıyla tanınan Fernando Botero, Medellinli.
Guyana Dipçeleri
Guyanalar, 750 bin nüfuslu Guyana, 560 bin nüfuslu
Surinam ve 220 bin nüfuslu Fransız Guyanası’ndan oluşuyor. Üç ülkenin toplam
nüfusu, 1,5 milyon.
- Guyana, eski İngiliz; Surinam, eski Hollanda; Fransız
Guyanası ise, günümüzde de bir Fransız sömürgesi.
- Fransız Guyanası, AB’nin bir parçası olarak fonlardan
yararlanıyor. Burada bir Avrupa uzay merkezi bulunuyor. Fransız Guyanası’nda,
Laos-Amerikan Savaşı’nda kaçmış olan Hmonglar da yaşıyor. Fransız Guyanası,
birçok ürün dışarıdan alındığı için, Fransa düzeyinde pahalı. Ülkenin para
birimi, Avro.
- Surinam’da yerliler ve Çinliler yanında, işçi olarak
getirilmiş Hintlilerin ve Endonezyalıların torunları da var. Surinam’da, Hindu,
Kreol ve Endonezya azınlığının birleşik partisinin seçimlerde en yüksek oyu
aldığı oluyor. Surinam ekonomisi, boksite dayanıyor.
Surinam’da, 1 Temmuz’da, köleliğin kaldırılması
kutlanıyor.
- Guyana ekonomisi, boksit, altın, şeker, pirinç, kereste
ve karidese dayanıyor. Pepperpot, Guyana’ya özgü ünlü bir yemek.
- Guyana’da 23 Şubat, 1763 köle ayaklanmasının yıldönümü
olarak resmi tatil.
Latin Amerika’yla İlgili Dağınık Dipçeler
- Paraguay nüfusunun % 95’i melez (mestizo). Hem yerli
dilini hem de İspanyol dilini konuşuyorlar.
- Dünyanın en uzun sıradağ dizisi olan And Sıradağları,
kuzeyde Venezuela’dan, güneyde Güney Patagonya’ya kadar 8 bin kilometre
uzanıyor.
- Amazon Havzası, dünyanın en büyük havzası.
- Dünyanın en büyük sulak arazisi, Latin Amerika’da:
Pantanal.
- 6,200 km.’lik Amazon Irmağı, Peru’dan çıkıp Belem’e
(Brezilya) dökülüyor.
- Himalaya çamlarıyla LAm’ın quenoa ağaçları, dünyanın en
uzun ağaçları.
- Masato: Amazon’da içilen, tükürükle mayalanan içki.
- Amazon’da bir deyiş: Amazon’da seni bir hayvan ısıracak
ki Amazon seni tanısın. Bu, Amazon’un sana merhaba deme biçimi. (örneğin,
sinek, böcek ısırığı.)
- Nobel ödüllü insan hakları eylemcisi Adolfo Pérez
Esquivel’i incelemeli (bkz. http://en.wikipedia.org/wiki/Adolfo_P%C3%A9rez_Esquivel
).
- Kimi Latin
Amerikalı yerliler, fotoğraf çekilmesini istemiyor çünkü böylece ruhlarının
çalınacağına inanıyor.
- Latin
Amerika’da bebek ölümleri yüksek. En yüksek olduğu ülkeler: Bolivya, Brezilya,
Peru.
- Latin
Amerika’da, nüfus, genel olarak genç. Nüfus artış hızı yüksek.
- Güney
Amerika’da T.C. vatandaşlarından vize isteyenler: Peru ve Guyanalar.
- Orta
Amerika’da T.C. vatandaşlarından vize isteyenler: Meksika ve Panama.
- Costa Gavras, State of Siege filminde, gerilla
hareketi Tupamaros’u (Uruguay) işliyor. Ama film, Allende’nin Şilisi’nde
çevrilmiş.
- Uruguay ekonomisinde Arjantin etkili. Turistlerin
çoğu da Arjantinli.
- Uruguay’da yerli yok.
- Uruguay’ın incelenmeye değer yazın insanları:
Juan Carlos Onetti ve Mario Benedetti.
- Uruguaylı incelenmeye değer sanatçılar: Mauricio
Rosencof, Juan Manuel Blanes, Joaquin Torres Garcia ve Jose Belloni.
- Uruguay’ın en ünlü kumsalı, Punta del Este.
- Buenos Aires-Monte Video, otobüsle 8; gemiyle 2,5
saat. Otobüs ücreti, gemi ücretinin yarısı.
- Uruguay’da
resmi tatil olan ‘Desembarco de los 33’ Günü (33 Sürgünün Dönüşü, 1 Nisan),
Brezilya’ya karşı Uruguay’ın bağımsızlık ateşini yakan 33 yurtseveri anıyor
(bkz. http://es.wikipedia.org/wiki/Treinta_y_Tres_Orientales
).
- Uruguay’la ilgili daha fazla bilgi için şuralara
bakılabilir: http://en.mercopress.com/ , http://www.reduruguaya.com/ ve http://www.turismo.gub.uy/ .
***
Notlarımı derledikten sonra, son iki günle ilgili kalan
notlarıma bakıyorum:
- Dün ve önceki gün, Ordu Meydanı çevresindeki sokaklarda
dolaştım bol bol. Bir gezginin daha önce sözünü ettiği mini etekli garsonlu
kafe, Huerfanos Sokağı’ndaki Aromas de Cafe Business Coffee olmalı. Bunun
yakınında, Al Jazeera adlı Arap lokantası var. Meydan çevresinde çok sayıda
pasaj var. Bu kadar pasajı başka hiç bir kentte görmedim. Bunlardan biri,
Galerio Pacifico. Burada, trafiğe kapalı sokaklar (örneğin Paseo Ahumada),
mutlaka görülmeli.
Bilet bilgilerini inceliyorum:
- En ucuz İstanbul-Havana bileti, KLM. Çift yönlü 1600
Dolar. (Herhalde turlarla daha ucuza geliyordur.)
- En ucuz İstanbul-Caracas, Alitalia. Çift yönlü 1900
Dolar.
- Caracas-Sao Paulo bileti, 626 Dolar.
- Satın aldığım Santiago-Havana bileti, 761 Dolar (Copa
Airlines). Bulabildiğim en ucuz seçenek buydu.
- Satın aldığım Havana-Caracas bileti, 815 Dolar (Copa
Airlines). Daha ucuz seçenekler olabilirdi; ancak, bunlara bakmaya pek zaman
kalmadı.
- Copa’da 32 kilo hakkı olması, onu çekici kılıyor benim
açımdan. Bakalım servis de iyi mi...
Santiago’yla ilgili son notlarım şöyle:
- Ordu Meydanı’nın metro durağındaki metro kütüphanesi,
hoştu. Metroya kütüphane açmak, güzel bir fikir.
- Dolaşırken, bir yerde, bir abi, “Çinli arkadaş” diye
hitap etti bana. Şaşırdım; “Asya’da yaşaya yaşaya, farkında olmadan gözlerim mi
çekilmiş?” diye düşündüm. Meğer önümü açmışım da, unutmuşum. Tişörtümde, Korece
yazılar vardı. Korece-Çince-Japonca, bölgede yaşamamışlar için aynı nasılsa...
- Santiago’yu görmeden önce, öğrenci eylemi haberlerini
duyduğumdan, çok hareketli bir sokak havası bekliyordum (bkz. http://en.wikipedia.org/wiki/2011_Chilean_protests
). Hiç öğrenci gösterisi denk gelmedi.
- Neler yedim Santiago’da? Daha önce anlattıklarım
dışında, üniversite önünde satılan ucuz büyük hamburgerler ve ‘Meksika dürümü’
diyebileceğimiz tacos (bkz. http://en.wikipedia.org/wiki/Tacos
). Herbiri, 1’er Dolar. Avokado püresi katılırsa, fiyat değişmiyor; ama hamburger
ekmeği, daha küçük oluyor. Dün ise, öğlen için, bir tabldot ortamında, tavuk ve
kızarmış patates. Üstüne, meydan yakınlarındaki bir dönercide, tümüyle yoğurda
bulanıp Latin pidesine (tortilla) konmuş tavuk döner. Sahibini sordum; Avrupa’da
yaşarken döneri öğrenmiş bir Şilili’ymiş. Akşam için ise, otel yakınındaki
esnaf lokantasında, bir İtalyan sandviçi, bir de tavuk-ekmek.
- 26 Haziran, yani bugün, Salvador Allende’nin doğum
günü. İyi ki doğdun Salvador! Sevenin çok, bugün Şili’de.
- Merkezden havaalanına gidiş, pahalı. Metro, havaalanına
gitmiyor. Otobüs, yarım saatlik yolu, 2,5 saat dolandırıyor. Çaresiz, taksiye
kalıyoruz.Taksi ise, bu kadar kısa yol için, 26 Dolar gibi uçuk bir para alıyor.
Kazıklanıyor muyum diye baktım; hayır, havaalanı için taksiler böyle tuzlu.
Korsan taksi bulmalı; ama onlara da güven olmaz şimdi. Benden önceki bir
gezginin hap atmış bir taksicinin elinde büyük bir kazadan döndüğünü
anımsayarak, bayılacağım bu parayı...
- Benden sonra gelecekler için, Santiago’da kaldığım
otelin bilgilerini vereyim:
Hotel Baleares, Almirante Simpsom No 59, Providencia,
Santiago, Chile. (56-2) 635 42 62 -63. www.hotelbaleareschile.cl Burada,
odanın gecesi, 55 Dolar. Santiago, pahalı bir kent olduğundan, aynı kalitede
daha ucuzunu bulmak, zor.
- Şu an, sanat semti olan Bellavista’da bir lokantadayım.
Sanırım, artık noktalamanın zamanın geldi. Daha da yazardım; ama artık
çıkmalıyım. İşte bu kadar... Son...
Bu bölümü ve tüm günceyi, muhteşem bir parçayla bitirelim
(şuradan dinlenebilir: http://www.youtube.com/watch?v=UW3IgDs-NnA
)...
Küba ve Venezuela yolculuklarında görüşmek üzere...
Sağolsun Bu Ömür Var Ya
Sağolsun bu ömür var ya, neler neler verdi bana.
İki parlak yıldız verdi göz diye, onları açtığımda
Tümüyle ayrışıverdi önümde akla kara,
Ve yıldızlı derinlikler bir yanda, gökyüzü bir yanda
Ayrışıverdi sevdiğim insanlar kalabalıklarda.
Sağolsun bu ömür var ya, neler neler verdi bana.
Ses verdi, yetmedi, abece verdi üstüne,
Yetmedi, düşündüğüm, dile getirdiğim sözcükleri verdi bir
de:
Anneyi, arkadaşı, kardeşi ve sevdiğimin ruhuna giden
yolağı
Aydınlatan ışığı.
Sağolsun bu ömür var ya, neler neler verdi bana.
Gece gündüz demeden, cırcırböceklerini ve kanaryaları;
Çekiçleri, çarkları, havlamaları, şapırtıları,
Sevdiğimin sevecen sesini
Kaydeden duyma yetisini verdi.
Sağolsun bu ömür var ya, neler neler verdi bana.
Meyvelerine baktığımda insan beyninin;
Bunca uzak gördüğümde iyiyi kötüden,
Derinine baktığımda o berrak gözlerinin,
Yerinde duramayan bir kalbi verdi bana.
Sağolsun bu ömür var ya, neler neler verdi bana.
Yürüyüşünü verdi bana yorgun ayaklarımın;
Ki onlarla, yürüdüm nice kentlerde ve gölbaşlarında,
Sahillerde ve çöllerde, dağlarda ve ovalarda,
Ve evinde senin, sokağında, avlunda.
Sağolsun bu ömür var ya, neler neler verdi bana.
Gülmeyi verdi, ağlamayı verdi.
Ayırt edebiliyorum onlarla üzüncü ve sevinci,
Ki bunlar oluşturur benim şarkımı,
Ve herkesin şarkısını verdi, ki benim şarkımdır o
Ve sizin şarkınızı verdi, aynı şarkıdır o.
Söz-Müzik:
Violete Parra
İspanyolca
özgün metinden çeviren: Ulaş Başar Gezgin, 29.11.2008, Ho Çi Min Kenti, Vietnam
E-posta:
ulas@teori.org
İnti
İllimani, ‘Sing to me the Dream’ (Düş’ün Şarkısını Söyle Bana) Albümü (1984)
Dr.
Ulaş Başar Gezgin
Facebook/Yüzdefteri: http://www.facebook.com/gezginulas
Facebook/Yüzdefteri Yazar
Sayfası: http://www.facebook.com/Ulas.Basar.Gezgin
Ulas Basar
Gezgin Okurları: http://www.facebook.com/groups/214939625258670/
Twitter:http://twitter.com/#!/gezginulas
E-mail: ulasbasar@gmail.com
2011 Sonrasındaki Şiirler: http://gezginulas.blogspot.com
Kendi
Sesinden Şiir Kaydı: http://soundcloud.com/ulas-basar-gezgin
Gezgin Kaynakça (Tüm
Yapıtları):