Monday, May 28, 2012

Latin Amerika’da Bir Gezgin: Latin Amerika Güncesi (1): Yola Çıkmadan Önce



Latin Amerika’da Bir Gezgin: Latin Amerika Güncesi (1)

Yola Çıkmadan Önce

Dr. Ulaş Başar Gezgin, Vietnam, 29 Mayıs 2012


Bugün gerçekleştireceğim Brezilya uçuşu, Latin Amerika yolculuğumun başlangıcı olacak. Yola çıkmadan birkaç kelam etmeyi düşündüm. Özel bir deneyimden önce yazması, o deneyiminden sonra yazılanlarla karşılaştırılarak, o insanın ve çevresinin kendini tanımasında önemli bir işlev görüyor. Bunu önceki birçok gezimde yaşadım. Yani bu yazı, bir “gitmeden önce ne biliyordum ve ne bekliyordum” belgesi olarak yolculuk boyunca ve yolculuk sonunda geri dönülebilecek bir çıkış belgesi niteliği taşıyacak.


Brezilya’ya mı Arjantin’e mi Uçmalı?

29 Mayıs 2012, Türk Hava Yolları’nda (THY) Mayıs sonundaki en ucuz biletin olduğu gün. Vietnam-Brezilya uçuşları, birçok daha yakın seferden (örneğin Tayland-Brezilya) daha ucuz. Bu bileti alırken, Vietnam-Brezilya ve Tayland-Brezilya biletleri arasında 450 Dolar kadar uçuk bir fark vardı. Oysa, Tayland, Brezilya’ya daha yakın. Sanırım, bu, THY’nin Vietnam kolunun yeni olmasından ve müşteri bulmakta zorlanmalarından kaynaklanıyor. Soran olmaz ama yine de söyleyeyim: Vietnam-Brezilya arasında hizmet veren en ucuz 3 havayolu, şunlar: THY, Katar Havayolları, Emirlik Havayolları. Emirlik Havayolları, yeni yetme; Vietnam-Güney Amerika uçuşlarını Haziran 2012’de başlatıyor. Katar Havayolları, Brezilya’ya ve Arjantin’e gidiyor. THY ise Güney Amerika’da yalnızca Brezilya’ya (Sao Paulo ya da şehirlilerin deyişiyle ‘Sampa’) uçuyor. Dolayısıyla ilk soru, “Brezilya’ya mı Arjantin’e mi uçmalı?” oldu. Arjantin biletleri, daha pahalı; ancak, Portekizce konuşulan Brezilya’dan başlamaktansa İspanyolca konuşulan Arjantin’den başlamak, çekici geldi ilk başta.


Neden Arjantin?

Neden Arjantin? Çünkü İspanyolca biliyorum. Asi kıtaya, İspanyolca’ya benzeyen Portekizce ile başlayıp İspanyolcam’ı bozmak ve İspanyolca’yı Karadeniz şivesiyle konuşur duruma düşmek istemedim.:) Ayrıca, Buenos Aires ve tango, insanı kendine çekiyor. Üstelik, Arjantinliler, benim ve doğumdaşım olan Oğuz Altay abimin doğum gününü (25 Mayıs) Devrim Günü olarak kutluyor. Bu resmi tatilde, devlet erkanı, Buenos Aires’teki 25 Mayıs Meydanı’nda (ki bu meydan, Arjantinli kayıp annelerinin gösteri yaptığı yerdir ve onlar, bizdeki Cumartesi Anneleri’ne esin kaynağı olmuştur), devrim ve bağımsızlık üstüne konuşma yapıyorlar. Dahası, Che’nin doğum yeri olan Rosario’yı da içermek üzere birçok Arjantin şehrinde, en büyük meydanın adı, 25 Mayıs Meydanı’dır. Doğum günümüzü devrim günü diye kutlayan bir ülke, hem yolculuğa başlanası hem de yaşanası yerdir. Öyle değil mi ama Oğuz abi?

Kayıp annelerinin işlettiği kahvede Arjantinli annelere Türkiye’den ve Vietnam’dan selam getirmek, özel bir deneyim. Bu tür durumlar için çantamda 30 Ho Çi Min ve Vietnam rozeti taşıyorum. Bunları değerli Latin Amerikalılara armağan edeceğim. Onlara, Vietnam-Amerikan Savaşı sırasında Vietnamlıların ve Venezuelalıların dayanışmasını anlatacağım. Konuyu bir yazımdan alıntılayayım:
“Vietnam, bir suikastçinin adını sokağa veren az sayıdaki ülkeden biri. Nguyen Van Troi (1947-
1964), 1963’te Amerikan Savunma Bakanı McNarama’ya suikast girişiminde bulunan
16 yaşındaki işçi. Yakalanma haberini alan Venezuelalı savaşçılar, bir Amerikan
subayını kaçırıp Nguyen Van Troi’un serbest bırakılması için pazarlığa başlıyorlar.
Pazarlık başarısız oluyor. Nguyen Van Troi, 17 yaşında kurşuna diziliyor; son sözü,
‘Yaşasın Vietnam!’ oluyor. Nguyen Van Troi adı, bakana saldırı düzenlediği sokağa
ve Küba’da bir spor sahasını da içermek üzere dünyanın farklı ülkelerinde birçok yere
veriliyor. Sokakta anıtı var. Venezuela büyükelçisi, bu devrimci dayanışmayı anmak
üzere, 2009’da Nguyen Van Troi Anıtı’nın önüne İspanyolca ve Vietnamca bir plaka
çaktırdı, tören yapıldı.” (Gezgin, 2010)


Neden Brezilya?

Sonunda, neredeyse Arjantin’de karar kılmışken, Brezilya’ya yöneldim. Neden Brezilya? Öyle çok neden var ki... Brezilya bileti, İstanbul-Ankara bileti kadar ucuz olmuş olsaydı, binlerce evhanımı, Köle İzaura’yı kurtarmak için Brezilya’ya gidecekti.:) Lambada yapmaya, samba yapmaya, bossa nova çalmaya gidenleri saymıyorum bile. Büyük mimar Oscar Niemeyer’in hayranları da ayrı bir takım. Jorge Amado var, Salvador’un sokaklarını Sovyetler Birliği’ne taşıyan. Amazon var. Brezilya futbolu diye bir efsane var. “Yok, yok” desek yeridir. Ayrıca, Brezilya’nın Curitiba ve Porto Alegre gibi kentleri, şehir plancılığı açısından önemli örnekler. Curitiba, dünyanın en sürdürülebilir kentlerinden biri olarak anılıyor. Porto Alegre ise, katılımcı bütçelendirme uygulamasının doğum yeri. Bu uygulamaya göre, belediye, neye ne kadar para harcaması gerektiğini halka soruyor. Belediyenin sosyalist olduğunu söylemeye gerek yok sanırım. Fatsa’dan, Porto Alegre’den ne kadar uzağız Türkiye’de.


Türk Hava Yolları, Bugün Grevde!

Buenos Aires’in çekici geleceğini düşündüğümden, “bir kez Buenos Aires’e gidince Brezilya’ya gidesim gelmez belki” diye akıl yürüterek, Brezilya’yı görmeden Arjantin’i görmemin iyi olmayacağına karar verdim. THY’den aldığım 1560 Dolarlık Brezilya-Vietnam çiftyönlü biletiyle bugün uçuyorum işte. Uçak, İstanbul aktarmalı. İstanbul’da kısa bir süre duracağım. Yolculuk, toplam 32 saat sürecek. Hayat, sürprizlerle dolu: Bugün yola çıkarken, THY çalışanlarının ani bir grev kararı aldığını öğrendim. 29 Mayıs’ta 03:00-24:00 arası, iş bırakıyor emekçi kardeşlerim. Uçağımın gecikmesi önemli değil. Sizin hakkınızı aramanız daha önemli. Saati tutturabilirsek, size destek amacıyla, ben de yolcu olarak işimi bırakabilirim. Yani yolculuğu bırakırım sizin için.:)



Latin Amerika: Bitimsiz Bir Okyanus

Latin Amerika’ya küçüklüğümden beri hep gitmek istedim. Bana uzak gelirdi hep. Latin Amerika’yı daha yakından tanımak için üniversite yıllarında İspanyolca öğrendim. Yayınlanmış ilk kitabım, 22 yaşındayken, İspanyolca’dan çevirdiğim düzyazılmış bir şiir kitabı (poetry in prose) idi (Octavio Paz, Kartal mı Güneş mi?). İlerleyen yıllarda İspanyolca’dan çok sayıda şiir ve şarkı sözü çevirdim. Sonra bir bakmışım ki Asya’dayım. Yaklaşık 10 yıllık Asya deneyimimde hiç İspanyolca kullanamadım; içimde ölmek üzereyken yeniden diriltiyorum.

İşte şimdi “yelkenler fora” diyorum. Yazılacak çok konu birikti. Yıllardır ve özellikle geçen ay biriktirdiğim birçok konu var. Bu konuları yolculuk boyunca işleyeceğim. Yola çıkarken, “keşke daha fazla zamanım olsaydı da, bütün belli başlı Latin Amerikalı yazarları yalayıp yutsaydım, sanki üniversiteye giriş sınavında yalnızca onları soruyorlarmış da ben de inek öğrenciymişim gibi.” Ama Latin Amerika yazarları, karanın görünmediği bitimsiz bir okyanus gibi. Hepsini okuyana kadar yaşlanıp ölürdüm herhalde. (Borges’e ve Gödel’e selam olsun bu açıdan. Yaşasın bitimsiz geometrisi yaşamın!)


Yayıncılara Çağrı: Latin Amerika’yla İlgili 3 Kitap

Latin Amerika’yla ilgili 3 kitap yazacağım. Zaten bu metin de o kitaplardan birinin girişi. Birincisi, ‘Latin Amerika’da Bir Gezgin: Latin Amerika Güncesi.’ Bu güncede, bol bol şiirin, şarkının, yazın’ın, siyasetin, coğrafyanın vb. ördüğü bir kavramlar ve deneyimler evreni kurup tipik gezginlerin yazdığı türden “işte şurayı da gördüm de ne güzeldi; alın işte bunlar da fotoğraflar” türü anlatılardan bir hayli uzaklaşacağız. Bu günce, gitmenin bahane olduğu, düşünmenin baki olduğu bir üniversite kantini gibi bir dolup bir boşalacak; haftasonları bile açık olacak.

İkinci kitap, Latin Amerika Gezi Rehberi olacak. İngiliz dili bu tür kitaplarla dolup taşarken, güzel Türkçemiz’de böyle bir kitap bulunmuyor. Bu boşluğu dolduracağım.

Üçüncü kitap, ilkokul çağındaki (ya şimdi bu 4+4+4 zırvalığı nedeniyle bu sözün anlamı kaydı da gitti bile) bir çocuğa Latin Amerika’yı özellikle bitkileri ve hayvanlarıyla anlatan, oraların çocuklarının yaşantılarını aktaran mektuplardan oluşacak bir çocuk kitabı. Başlığını henüz netleştirmedim ama ‘Barışkızıma (ya da Barış’a) Latin Amerika Mektupları’ gibi yavan bir başlık var şimdilik kafamda. Bu hayvanların ve bitkilerin çizimleri olacak her bir mektuba karşılık gelen. Bunları çizecek olan ressam hazır.:)

Okurlarım arasında, yayıncı olan ve bu üç kitabı yayınlamak isteyen varsa, benimle bağlantıya geçebilirler. Bu üç kitabı yol boyunca yazacağım ve Birgün Gazetesi başta olmak üzere çeşitli gazete ve dergilerde ve çeşitli sanal ortamlarda paylaşacağım.





“Türkiye’nin Geçmişi, Asya’dır; Ama Geleceği, Latin Amerika’dır”

Şimdilik bitirirken, şöyle özlü bir söz söyleyesim geliyor: “Türkiye’nin geçmişi, Asya’dır; ama geleceği, Latin Amerika’dır.” Neden? Saat farkı var bir kere.:) Vietnam’ın saati, Türkiye’nin saatine göre 4 saat ileride; Brezilya’nın ve Arjantin’in saati ise 6 saat geride. Elbette, bu durum, tersten de okunabilir. İkinci olarak, tarihsel nedenler var: Türkiye, Asya tipi despot bir yönetimle yönetilmeyi sürdürüyor. Rusya’yla ortak bir geçmişi var bu noktada. Ama biz birgün kazanacağız ve eski gerilla liderlerinin devlet başkanı olduğu (örneğin Brezilya ve Uruguay) yeni bir Latin Amerika olacağız. (Tamam, belki olamayacağız ama umut etmek güzel, öyle değil mi? Nazım’ın ‘Büyük İnsanlık’ şiirinde dediği gibi, “umutsuz yaşanmıyor.”)


Brezilya’dan Nereye? Antarktika’ya mı?

Ben Latin Amerika’da hem gezip yazacak, hem de üniversite işlerine bakacağım için, yüküm biraz farklı. Arjantin’deki 15-20 psikoloji bölümüne sivi gönderdim. Diğer ülkelere de başvurularım var. O nedenle, aşağıdaki dökümde takım elbise görenler yadırgamasın lütfen. Şöyle bir izlence düşünüyorum: Brezilya (Sao Paulo, Curitiba, Florianapolis, Porto Alegre), Uruguay (Montevideo), Arjantin (Buenos Aires; burada uzun kalabilirim. Duruma göre, Antarktika’ya doğru gidebilir ya da Arjantin’in diğer kentlerini ziyaret edebilirim), Şili (Santiago), Bolivya (La Paz ve Potosi), Peru (Machu Picchu), (belki Kolombiya) Caracas (Venezuela) (duruma göre, Küba). Dönüş: Brezilya (Sao Paulo), Arjantin (Buenos Aires) ya da Şili (Santiago). Bu izlencede, çok soğuk yerler de var çok sıcak yerler de. Sağlık sorunları olmayan yerler de var, olan yerler de. Bir tekerlekli bavulla dizüstü çantasına nasıl bu kadar malzeme sığdı, ben de bilmiyorum.:)
Çantamdakiler, aşağıdaki gibidir.

Sağolun iyi yolculuklar dilediğiniz için efendim. Vietnam’dan ayrılırken uzun yola çıkıyorum diye tütsü yaktı Budacılar; “siz de bir kova su dökün” desem ayıp olur mu?


Latin Amerika Çantadasındakiler:

8 tişört
4 pantolon
5 gizli iç cepli don
10 çorap
3 şort
1 boy havlusu, 1 el havlusu
3 boyun atkısı, 1 sırt atkısı, 1 Filistin atkısı
4 kışlık atkı
1 kışlık şapka
2 kışlık eldiven
7 mendil
2 yazlık Vietnam şapkası
1 hatıra başörtü (boğaz ya da göz sarmak için)
5 iş gömlek-pantolon takımı
5 kravat
1 ceket
5 atlet
2 kışlık içlik
1 pijama
2 polar
1 yağmurluk
2 atılabilir yağmurluk
1 palto
1 kapşonlu bluz
1 küçük ütü
1 terlik
1 iş ayakkabısı
1 spor ayakkabı
1 hamağa çevrilebilir (ipli) uyku tulumu
1 makas
1 alışveriş torbası ve boş plastik torbalar
30 tane hediyelik Vietnam ve Ho Çi Min rozeti
1 en ucuzundan cep telefonu
1 el feneri
1 kafa feneri
2 güneş kremi
1 göz kapağı
Sinek koruyucu (krem), sinek kovucu, sinek ağı 
Küçük yazı tahtası ve tahta kalemi
Sırt çantası yağmurluğu
10 Selpak
1 bavul kilidi, 1 asma kilit
Mini dikiş-iğne çantası
Mini Mutfak: Konserve açacağı, çatal, bıçak, kaşık, meyve soyucu, fincan, 1 iki bardaklık su ısıtıcı, 1 büyük kutu Rize ve Afrika çayı (demlik poşeti), 2 kutu sallama portakal-zencefil çayı, 1 kutu nane çayı, 
Mini Banyo: Diş fırçası, diş macunu, traş bıçağı, traş köpüğü, tarak, burun makası, tırnak makası, sabun, pudra, 2 tuvalet kağıdı, parfüm
Mini İlaç Takımı: Çin/Vietnam yağı, berberin (ishal ve karın ağrısı için), yara bandı, dudak nemlendirici, Nizoral (mantar ilacı), PhilDerma (deri kaşıntısı ilacı), Acyclovir (uçuk ilacı), Star (şişmiş boğaz için), Panadol (ağrı kesici), Clanoz (alerji için, antihistaminik); böcek ısırığı ilacı, Salonpas (kas ağrıları için), antiseptik (tentürdiyot), oksijen suyu, multivitamin, plaster, küçük sargı bezleri.
Dizüstü Çantasında: Dizüstü, dış bellek, hoparlör, cep telefonu şarjı, diplomalar, yolculuk sigortası ve diğer önemli belgeler, Güney Amerika Gezi Rehberi kitabı (Lonely Planet), 1 defter, kağıtlar, kalemler, bant, yapıştırıcı, şemsiye, kulak tıkaçları, gözlük kabı, gözlük bezi.



İlgilisine Kaynak
Gezgin, U. B. (2010). Asya-Pasifik’te Bu Hafta (130): Ho Çi Min Kenti’ne kala(maya)nlar. Evrensel Gazetesi, 12 Eylül 2010. http://www.evrensel.net/ekhaber.php?haber_id=75078


Dr. Ulaş Başar Gezgin
Latin Amerika’da Bir Gezgin: http://latinamerikadabirgezgin.blogspot.com/
Facebook/Yüzdefteri: http://www.facebook.com/gezginulas  
Facebook/Yüzdefteri Yazar Sayfası: http://www.facebook.com/Ulas.Basar.Gezgin
Ulas Basar Gezgin Okurları:  http://www.facebook.com/groups/214939625258670/ 
E-mail: ulasbasar@gmail.com  
2011 Sonrasındaki Şiirler: http://gezginulas.blogspot.com  
Kendi Sesinden Şiir Kaydı: http://soundcloud.com/ulas-basar-gezgin
Gezgin Kaynakça (Tüm Yapıtları): 

No comments:

Post a Comment